01
/
01
/
Güzel Bilimler Atölyesi

İlk Dersimin Anısına

(İstanbul konuşma ağzında yazdım, imla ve gramer sjw‘liği yapmayalım lütfen)

Ses tellerimin görece düzelmesi sonrasında Güzel Bilimler Atöylesi’ndeki ilk dersimi verdim. Yaşı nolursa olsun yeni insanlarla konuşurken başta heyecanlanıyorum. Bi de üstelik NŞA’da Survivor dersimi ilk kez görücüye çıkarmışım, iyice endişeliyim ders nasıl ilerlicek. Çünki karşımda az önce okuldan çıkıp gelen profesyonel öğrenciler var. Bense henüz yabancısı olduğum bir mekanda, daha önce kimsenin yapmadığı tarz ve silsilede ders işlemek üzereyim. Hasan Can’ın fen bilimcisinin küfürsüzü. Formatımın tutucağından eminim! Çünki nolursa olsunn Tutturucam.

 Ders tasarımı çok eğlenceli bir süreç. Ama masa başından bir yere kadar. Gençlerin nerde ilgisinin çekilip çekilmediğini anca ders sırasında gözlemleyebiliriz. Aksayan yerlere dair notlarımı aldım; sanıyorum 10-12. dersimde mükemmele ulaşırım.  

Gelen gençler çok farklı okullardandı. Hiç bu kadar heterojen bir kitleye oynamadım şimdiye kadar. Kimi güzel sanatlar lisesi, kimi kolej, kimi imam hatip. Öyle ki sosyal sınıf farklılığı bile sezdim çocuklarda. Kötü tarafı, katılanlar arasındaki senkronizasyonu sağlamanın zorlaşması. İyi tarafı, farklı perspektifli gençlerin bir araya gelmesi ve networklerini genişletmeleri. Zaten gayelerimden biri de birbirlerinden öğrenecekleri çok şeyler olduğunun ayırdına vardırmak.

Her zamanki klasik: Yaşınız kaç hocam? Oysa artık saçlarımda tam 4 beyaz telim var ve nasolabial fold’um belirgin. Bir öğrencim çıkışta dedi ki:

+ Hocam babam sizinle yaşıt ama üniversiteyi yeni bitiren küçük amcama daha çok benziyosunuz.
–  Baban 18 yaşında mı evlendi? Amcanın nesi meşur?
+ Evet hocam 20’sinde ben doğmuşum. Amcamın 60bin takpçisi var, tiktokçu. (öyle bir devirdeyiz ki ‘amcalar’ tiktokerlık yapıyor 😀 😀 )
 – E o zaman bi dahakine amcan+babanla gel, madem ikisiyle de yaşıtım, alternatif evrenlerde işlerin nasıl işlediğinden konuşuruz (bu cümlede ne kastettiğimi çocuk herhalde anlamamıştır.. ben de tam anlayamadım. Dicek bişiy bulamayınca bazen istemsiz böyle garip cevaplar veriyorum.. for the sake of it.).

Neyse.. Kafamı kurcalayan başka bişiy var. Eskiden öğrencilerimle uzun vadeli birlikteydik. Mesela yazın 2 ay boyunca haftada 2-3 günden birbirimize hızlıca ısınıp, hepsinin karakterini belleyip dersi daha verimli kılıyordum. GBA’da ise dersler kısa ve yekpare. Yani birlikte geçireceğimiz süre çok dar. Nasıl kendime bağlıcam onları? Ben öyle ver-geç, tanış-unut biri değilim ki. Buna bir çözüm bulmalıyım. Atölyenin formatına bir ayar çekmem lazım…hmm .. acabaa nasılll.. nasılll?

Open chat